Fatsa’da “BİZ” Bilincinin Gücü
Bu emek ve zaman ona mutluluk ve huzur olarak dönüyor; sadece kendine mi, birlikte çalıştığı tüm ekibine! Kendisini ve projede emeği geçen herkesi kutluyorum.
04 Ocak 2014 Cumartesi akşamı, Fatsa’da Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak bir seminer verdim. Seminer öncesi Başkan Tayfun Karataş ile baş başa konuşma, sohbet etme imkânı buldum. Sohbetimiz ilerledikçe, Türkiye’nin aydınlık geleceğine kendini adamış, biz bilincini özümsemiş genç bir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ile şu an zaman geçirdiğimin farkına vardım. Fatsa ve yöresi için örnek alınacak projeler geliştirip uygulamış. Kendisinden rica ettim, bu faaliyetleri bana yazmasını istedim. Sağolsun, yazdı gönderdi. Aşağıda Başkan Tayfun Karataş’ın mektubunu sizinle paylaşıyorum:
FATSA TİCARET VE SANAYİ ODASI FAALİYETLERİ 2009 Yılında Oda Başkanlığına seçildiğimde; Türkiye’nin en genç başkanı olmanın heyecanı ve gururunu yaşıyordum… Aldığım görevin sorumluluklarının bilincinde, bölgeme ve üyelerime faydalı olmayı hedefliyordum. Oda olarak biliyorduk ki üyelerimize vereceğimiz her türlü desteğin, onların kazanmasına, gelişmesine yardımcı olacağı gibi, Bölgemizin, yöre insanımızın ve böylelikle Ülkemizin kazanmasına katkı sağlayacaktı. İşe, henüz yeni kurulmuş olan Organize Sanayinin geliştirilmesi ile başlayacaktık.
Organize Sanayide 400 kişilik bir istihdam olup; birkaç tane işletme ve ufak fabrikalar mevcuttu. Bu bölgede fabrika sayılarının artırılıp, istihdamın geliştirilmesi gerekmekteydi. Ayrıca bölgemizde hatırı sayılır oranda işsiz bir genç kadın ve erkeklerden oluşan nüfus kitlesi vardı. Organize Sanayinin büyümesi ve bu işsiz, daha doğrusu mesleksiz insanlara da bir iş edinme ortamı yaratacaktı. Bölgemizde az sayıda bulunan tekstil sektörü bu konuda geliştirilebilirdi. Çünkü bu sektör, insan gücüne ciddi anlamda ihtiyaç duyuyordu. Fakat sektörün en önemli açığı, yetişmiş kalifiye eleman bulamamaktı. Problemin çözümüne buradan başlamanın doğru olacağını düşünerek hemen girişimlere başladık. Kız Meslek Lisesi, Ordu İŞKUR İl Müdürlüğüne ve Odamız arasında protokoller imzalayarak tekstil fabrikalarına eleman yetiştirmeyi, böylelikle sektörün bu ihtiyacını gidererek istihdamı ve dolayısıyla fabrika sayılarını arttırmayı hedefliyorduk.
Hiç vakit kaybetmeden var olan sektöründe desteğini alarak eğitim atölyemizi oluşturup, eğitimlerimize başladık. 25 kişilik, 9 hafta süren makinacılık eğitimleri verdik. Mezun olan kursiyerlerimizi hemen işletmelerde işe yerleştirip kayıtlı istihdama katkı sağladık. Zamanla işe giren kursiyerlerimizden, işverenler tarafından memnuniyet dönütleri aldıkça doğru yolda olduğumuza emin olduk. Üç yıl içerisinde 9 etap kurs düzenleyerek 400 kişilik bir istihdam sağlamayı başardık. Artık öylesine bir düzen ve kalite oluşmuştu ki fabrikalara iş başvurusuna giden insanlar, işverenler tarafından öncelikle Ticaret Odasına yönlendiriliyor, eğitimlerini alıp böylelikle işe başlamaları sağlanıyordu. Elbette ki açmış olduğumuz bu kurs sayesinde Bölgemizde Tekstil Sektöründe gelişmeye başlamıştı. Artık halkın Sektöre olan güveni, kayıtlı istihdamdan dolayı artmıştı. Diğer taraftan da Karadeniz Bölgesine yatırım yapmayı düşünen Tekstil Sektör temsilcileri büyük şehirleri değil de yetişmiş eleman sıkıntısını çözmüş olan Fatsa’yı tercih etmeye başlamıştı. Öyle ki bugün Türkiye’de önemli ihracatları yapan büyük firmalar artık Fatsa’da idi. 2009 yılında 400 kişi ve az sayıda fabrikadan oluşan Organize Sanayimiz bugün 2.500 kişilik istihdam kavuşmuştur. Organize Sanayi Bölgemiz artık Fatsa’ya yetmemeye başlamıştır. Öyle ki Bölgemize yatırım yapmayı düşünen fabrikalara yer göstermekte zorlanmaya başladık.
İlerleyen dönemler için hedefimiz, 550 dönüm olan bölgemizi 1.500 dönüme; oluşturduğumuz 2.500 istihdamı 7.500’e çıkartmaktır. Açıkçası hedefimiz Fatsa’yı Karadeniz’in Çorlu’su yapmaktır. Oda çalışanlarımız ve ekiplerimizle bunu da başaracağımıza inanıyoruz. Yapmış olduğumuz kurslar ile sadece istihdama ve bölgenin gelişmesine katkı sağlamakla kalmayıp, çok ciddi sosyal sorumluluk projesi oluşturduğumuzu da fark ettik. Vermiş olduğumuz kurslarda, öyle hayatlara, öyle hikâyelere şahit olduk ki ne kadar doğru bir iş yaptığımıza bir kez daha emin olduk. Kurslarımız da; yoksulluktan çocuklarını yetiştirme yurtlarına vermiş 3 çocuğun hasretiyle yaşayan annelere, hastasına ilaç alamayan eşlere, çocuğunun ihtiyaçlarını göremeyen babalara, eşlerinden şiddet görüp, kuma hayatı yaşayan kadınlara, dolandırılıp elinde avucunda ne varsa alınmış yeni evlilere, eşlerini kaybetmiş çocuklarıyla hiçbir güvencesi olmayan kadınlara, hayatında ilk kez çocuklarına bayramlık alan babalara şahit olduk. Bunlar ve bunlara benzer yüzlerce insanın hayatına bir ışık olabilmek bizleri apayrı duygulara ve mutluluklara ulaştırdı.
Zaman zaman fabrikaları ziyarete gittiğimizde onları makine başında çalışıyorken görmek, geçmişte yaşadıkları sıkıntıdan sonra, gözlerinde ki o mutluluğu fark etmek bizleri tarifsiz duygulara götürmektedir. (Doğan Cüceloğlu’nun notu: Bir tekstil üretim atölyesine Başkan Tayfun Karataş ile birlikte gittik. Projenin eğitiminden geçerek iş bulanların giyiniş, hal ve hareketleri iş ortamına daha uygun görünüyordu ve diğerlerinden farklı bir sorumluluk içinde çalıştıkları belli oluyordu. Tayfun Bey’i görünce gözlerindeki sevgiyi görmemek mümkün değildi. Bu anlamda Tayfun Bey çok zengin bir insan.)
Sektörün bu denli büyümesiyle Ordu Üniversitesi ile iş bilirliği yaparak, Bölgemize Moda Tasarım ve Hazır Giyim Bölümler Meslek Yüksek Okullarını da kazandırdık. Çünkü Sektörün sadece kalifiye elemanlar değil; uzman çalışanlara da ihtiyacı vardı. Böylelikle Sektör açısından bu ihtiyaç giderilirken, gençlerimizin adına da mezun olmaları halinde direk işe yerleşebilecekleri bir alanda eğitim görmeleri büyük avantaj oluşturulacaktır. Önümüzdeki yıl eğitime başlayacak olan bu iki bölüm, toplam da 400 kişiye eğitim verecek Bölgemize ayrı bir katkı sağlayacaktır. Bunların yanında Odamız birçok sosyal sorumluluk projesine de imza atmıştır. Özellikle Lise ve Meslek Lisesi öğrencilerimize, okullarından mezun olmuş, bugün önemli yerlerde ve kariyerlerde olan kişilerle buluşturulup, rol model oluşturma panelleri düzenledik. Yeni Milli Eğitim Müdürlüğüz ile iş birliği yaparak, öğrenciler arasında “NEDEN SEN OLMAYASIN“ isimli icat ve proje yarışmaları düzenledik. Bu tip çalışmaları yaparken amacımız; Ticaret Odamızı; gençlerimize ve toplumun her kademesine tanıtmaktı. Ayrıca Odamız, üyelerimizin, gerek kendilerini ve gerekse iş yerlerini gelişimine katkı sağlamak amacıyla, başta sizler gibi değerli hocalarımız olmak üzere, Türkiye de öne çıkmış birçok isimden, gelişim eğitimleri almak için programlar düzenledik. Böylelikle üyelerimize farklı bakış açıları, yeni gelişim hareketleri, iş yerleri adına yeni ufuklar oluşturmaya çalıştık. Bu arada Bölgemizin önemli ihtiyaçlarından biri olan, hizmet binamızın inşaatın da başlamış bulunmaktayız. Projesini özel olarak oluşturduğumuz binamız, Karadeniz Bölgesinin en büyük ve kapsamlı binasını oluşturacaktır. Ocak ayı, yani bu ayın sonunda taşımayı planladığımız binamız, uzun yıllar bölgemize yetecek ve üyelerimize daha iyi, daha kaliteli hizmetler verecektir… Odamız olarak bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz bu tür faaliyetlerimize çok daha yenilerini ekleyerek hizmet vermeye devam edeceğiz…
**
DEĞERLİ OKURLARIM
Yukarıdaki mektup, BİZ BİLİNCİ içinde çalışan bir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı’nın yöresine yapabileceği ekonomik ve sosyal katkıları gösteriyor. Tayfun Karataş Bey görevinin ötesinde zaman ve emek harcayarak bu projeleri gerçekleştiriyor, ama benimle olsaydınız görürdünüz, bu emek ve zaman ona mutluluk ve huzur olarak dönüyor; sadece kendine mi, birlikte çalıştığı tüm ekibine! Kendisini ve projede emeği geçen herkesi kutluyorum.
Doğan Cüceloğlu (28.01.2014)
0 Yorum