Son derste Bay X, “Evet, işte bu. Tam istediğimi yapmışsın,” dedi ve ekledi “Bunu bir daha yapma. Sadece başkaları istiyor diye sana hiç uymayan, ters gelen bir şeyleri yapma. Kendin olmaktan çıkarsın ve kaybolursun,” diye ekledi. Bu cümle tüm yaşamım boyunca benimle oldu.
"Soğuk, bıkkın, küskün ve öfkeli insanlardan biri olmayalım. Bu bizim yaşamımız, sahip olduğumuz her şey anlamını yaşamımızdan alıyor."
Çocukların tamamı özgüven ile doğuyor, keşfetme arzusu ile yanıyor, ne istediklerini çok iyi biliyorlar ve bunları gerçekleştirmek için üzerlerine düşeni yapma konusunda çok istekliler.
Baba olmayı başaran kişi çocuğunu CAN’ını öyle bir besler ki, bu çocuğun kendine güveni yüksek olur, kendi değerini bilir, ben yapabilirim duygusu yüksek olur ve kendini değerli ve sevilmeye layık görür.
Gedikli Anne’nin o hiç azarlamayan, uzun uzun ders vermeyen, o sevecen sesiyle söylediklerini unutamıyordum.
İster evde, ister okulda, ister işte olsun yaşam bir takım, bir ekip içinde oluşur ve gelişir.
Sevgi, saygı ve adalet duygusunu ailesinde, sınıfında, işinde ve ilişkilerinde canlı tutan insanlarımıza selam olsun!
Bu iki mirasla çocuk yetiştirmeye özen gösteren ana babalara selam olsun!
Günlük çalkantılar içinde gergin, kaygılı, öfkeli, telaş içinde yaşayıp gidebiliyoruz. Ve bir ses, gerçek zenginliğin ne olduğunu bize hatırlatıyor. Teşekkürler, zengin abi.
Geçmişinden dolayı yaşama küsmek yerine, geleceğini daha bilinçli inşa etmeye azmetmiş biri var şimdi. Kutluyorum.
"Çocuk diliniz ne derse desin, gözünüzde ve sesinizde beliren bu varoluş mesajına farkında olmadan inanır."
"Bir insanın ruhunun incinmesi çok acı bir şeydir; incinen ruhun tamir edilmesi çok zordur."
“Bütün herkes onun etrafında pervane olsun istiyor. Olmayınca da mutsuz oluyor, kızıyor sinirleniyor.”
"Unutamadığım, o gün orada hiç de hak etmediğim o çocukça utangaçlığım."
Uyanış, olduğu gibi kabul ettiğimiz dünyanın, düşündüğümüzden farklı olabileceğini anlamakla başlar. (İçimizdeki Çocuk)
