Baba Olmak ve Babalık Yapmak

Baba olmayı başaran kişi çocuğunu CAN’ını öyle bir besler ki, bu çocuğun kendine güveni yüksek olur, kendi değerini bilir, ben yapabilirim duygusu yüksek olur ve kendini değerli ve sevilmeye layık görür.

İnsanın iki temel doğası vardır: Bir, doğuştan getirdiği varoluşun kendine özgü, benim CAN dediğim doğası, iki içinde yaşadığı topluma uyum sağlamak için geliştirdiği, benim YÜZ dediğim bir başka doğası. Toplumsal bir yaratık olan insan yaşamında hem CAN hem de YÜZ gereklidir. Bir kişinin özgüveni, özdeğeri, özsaygısı CAN’ın sağlıklı gelişmesiyle oluşur. YÜZ sağlığı gelişmiş insan içinde yaşadığı toplumun gelenek ve göreneklerine saygılıdır; o toplumun bir üyesi olmaktan mutludur. Toplumun tanımladığı sosyal rollerin bilincindedir ve o rollerin beklentilerini yerine getirmeye özen gösterir. Örneğin, Türkiye’de yaşadığı süre içinde büyüklerin elini öper, büyüklerin yanında ayaklarını masanın üstüne koymaz, kendine öğretmenlik yapmış bir büyüğünün elini öper. Amerika’da bu davranışlarının toplumsal bir anlamı olmadığı için orada Amerikalı tanıdıklarına bu davranışları göstermez. 

Şimdi ‘baba olmak’ ve ‘babalık yapmak’ kavramlarını anlatmak için sizinle dört gözlü bir matris geliştireceğiz. 

Elinize bir kâğıt kalem alın ve kâğıdın üs kısmına bir çizgi çizin ve üstüne BABALIK YAPMAK yazın. Bu çizginin biraz altına sol tarafa YOK, sağ tarafına VAR yazın. Şimdi kağıdın sol tarafına dikeylemesine bir çizgi çizin ve sol tarafına BABA OLMAK yazın. Sola çizmiş olduğunuz bu çizginin yukarı kısmına YOK, aşağı kısmına VAR yazın. Her bir başlığın altına gereken çizgileri çizdiğiniz zaman aşağıdaki gibi dört gözlü bir matris elde etmiş olursunuz. Bu matrise, ‘Baba Olmak-Babalık Yapmak’ matrisi diyelim. 

Baba olmak, çocuğun CAN’ını beslemekle ilgili. Baba olmayı başaran kişi çocuğunu CAN’ını öyle bir besler ki, bu çocuğun kendine güveni yüksek olur, kendi değerini bilir, ben yapabilirim duygusu yüksek olur ve kendini değerli ve sevilmeye layık görür. Babalık yapmak çocuğu toplumsal yaşama hazırlamakla ilgilidir. Toplumsal roller nelerdir, nerede, ne zaman, kiminle, nasıl ve ne kadar konuşulur. Meslek yaşamı nedir, hangi meslekler niçin vardır. Toplumda saygı değer, başı dik, alnı açık biri olabilmek için nelere dikkat edilmesi gerekir. Şimdi gelelim matrisin gözlerini teker teker açıklamaya. 

1-Baba olmak yok, babalık yapmak yok. Böyle bir aile ortamında baba boşluğu var. Özgüveni, özdeğeri, özsaygısı düşük ve topluma uyumsuz insanlar bu ortamlardan yetişir. Bu insanlar talihsiz bir çocukluk geçirmişlerdir ve sağlıklı ve mutlu bir yaşam yaşayabilmeleri çok zorlaşmıştır. Baba çocuğu karşısına alıp konuşmaz, adam yerine koymaz, hesaba almaz. Dediğim gibi ailede bir baba boşluğu vardır. 

2-Baba olmak yok, babalık yapmak var. Böyle bir aile ortamında topluma saygılı, el alem ne der bilinci yüksek, kendine güveni düşük, özsaygısı gelişmemiş kişiler yetişir. Çocuğun içi hiç beslenmez; hep el alem ne der kaygısı vardır. Özgüveni düşük çocuk girişimci olamaz, kendisinin kim olduğunu tanıyamaz, emir almaya yatkın, kendi değerlerini keşfedememiş bir kişi olarak yaşar. Çevremizde gördüğümüz soğuk, bıkkın, kaygılı ve öfkeli insanlar bunlardır. 

3-Baba olmak var, babalık yapmak yok. Böyle bir aile ortamında baba toplumu hiç hesaba almadan çocuk yetiştirir. ‘Kim ne derse desin, sen kendi kafana göre takıl,’ mantığıyla konuşur. Netice olarak bu tür aile ortamlarından egosu şişkin, kendinden başka kimseyi düşünmeyen, diğerlerini hesaba almayan, empati yoksunu, saygısız ve bencil insanlar yetişir. 

4-Baba olmak var, babalık yapmak var. Bu aile ortamında dengeli sağlıklı çocuklar yetişir. Kendine saygılı olduğu kadar içinde yaşadığı topluma da saygılıdır; girişimcidir, güler yüzlüdür, işbirliği yapar, hem kendine hem de diğer insanlara sağlıklı bir güven geliştirmiştir. 

15 Haziran 2014 Pazar ‘Babalar Günü.’ Bu vesileyle baba olmak ve babalık yapmak konusundaki düşüncelerimi paylaşmak istedim. Siz kendi çocukluğunuzu gözden geçirerek yetiştiğiniz ortamı matrisin bir gözüne koyabilirsiniz. Bu arada zevkle okumakta olduğum bir kitaptan da bahsetmek isterim. 

Kitap Prof. Özcan Köknel, Prof. Nevzat Tarhan, Prof. Kemal Sayar ve Pedagog Ali Çankırılı ile söyleşilerden oluşmuş. İlginç anılar ve gözlemler var. Kitabın adı: Babalardan Babalara Yazarı: Sevilay Acar Postiga yayınları, İstanbul Basım tarihi: Şubat 2013 Babalar gününüzü kutlarım. 

Doğan Cüceloğlu (14.06.2014) 

Yorumlarınızı Paylaşın

GÖNDER

0 Yorum

  1. Henüz yorum yapılmamış.
Güncel Video

Çaresizlikten nasıl kurtuluruz?

‘İyimser’ ve ‘kötümser’ olmak arasındaki fark nedir? Çaresiz mi doğuyoruz? Neden depresyona giriyoruz?