Özgüven Üstüne (1)

"Özgüven kişinin eyleme geçmesini tetikleyen temel duygudur."

Değerli bir okurum şöyle yazmış:

“Merhabalar Doğan Hocam; Türkçe Öğretmenliği ikinci sınıfta okuyorum. Üniversiteye geldiğimden beri psikolojik kişisel gelişimle ilgili sorunlarımla karşılaşıyorum. Birincisi istemediğim bir bölümde okuyorum. (asıl istediğim İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler.) Ama öyle ya da böyle bu bölüm bitecek. Buna mecburum. Bunu eskisi kadar takmamaya çalışıyorum. (Doğan Cüceloğlu’nun notu: Şimdiye kadar kişinin yazışındaki tarzı düzelterek sizlere sundum; aşağıda onun bana yazdığı şeklinde sunacağım, çünkü o yazış tarzı da kişinin kendine, dünyaya, konuştuğu konuya ilişkin mesajlar veriyor.)

Asıl mesele şu: benim bi özgüven eksikliği var. bu derslerde ya da temel becerilerde fazla yok.asıl kişilerarası iletişimde bunun sıkıntısını oldukça çekiyorum.acaba şöyle yapsam beni kötü görür mü ya da böyle yapsam ne der?kısaca fazla empatik davranıyorum.özellikle kız arkadaşlarıma yaklaşınca beni yanlış anlıyorlar.bu da benim bilinçaltıma indi.çıkaramıyorum.diğer bi sorunum ise herşeyi çok takıyorum kafama.ufacık bi olayda bile beynimi çok yoğunlaştırıyorum.sonraki sorunum ise şu:yine kişilerarası iletişimde kendimi iyi anlatamama korkusu.kendimi basit düşürme korkusu bende baş gösteriyor.bilmiyorum buna mı bağlı ama ben konuşurken ister istemez heyecanlanıyorum ya da panik yapıyorum.bu da diksiyonumun bozuk olmasına yol açıyor diye düşünüyorum.yani hızlı konuşuyorum ve karışık cümleler kuruyorum bu da beni anlaşılmaz yapıyor.son zamanlarda bütün bu sorunları bi psikoloğa hatta psikiyatriste danışmayı düşündüm.bu psikolojik tedavi mi gerektiriyor hocam yoksa bunu konuşarak da halledebilir miyiz?.ben bütün bu sorunları kafamdan nasıl atarım.bana bir yol gösterin hocam çünkü bunlar bende gerçekten ciddi problemlere yol açmaya başladı.

Bu mektubu yazan kişinin adına Mahmut diyelim. Bu mektubun ele alınacak birçok yönleri var, ama ben özgüven eksikliği ile ilgili yönü üzerinde durmak istiyorum.

Mahmut kendini oldukça iyi tanıyor: temel becerilerde özgüven eksikliğim yok, insan ilişkilerinde özgüven eksikliğim var, diyor.

Önce özgüven nedir, nasıl oluşturulur ve nasıl sürdürülür konusuna biraz girmek istiyorum. 

Özgüvenin tanımı ile konuya girmek istiyorum.

Özgüven nedir?

Özgüven kişinin özüne, yani kendine güvenmesi demektir. Birisine güvendiğiniz zaman, “ben Hasan’a güveniyorum!” dersiniz. Şimdi ise “kendime güveniyorum” demektesiniz. 

Hangi yönden güveniyorsunuz? Özgüven de, “yapabileceğime güveniyorum” anlamı yatmaktadır.

Çözülmesi gereken bir sorunla karşı karşıya kalınca kişi nasıl hissediyor? Sorun ister bardağa su doldurup içmek kadar basit, ister iflas etmek üzere olan bir şirketin başına geçip işleri düzeltmek gibi karmaşık olsun, kişi nasıl hissediyor? Kişi, “ben bu sorunun altında kalkabilirim, bu sorunu çözebilirim,” duygusuna sahipse, bu kişinin özgüveni vardır.

Özgüvenle ilgili gözden kaçırılmaması gereken en temel yönlerden biri kişinin eyleme geçmesidir. Yani biri, “kendime güveniyorum” demeye devam ederken kolları sıvayıp sorunu çözmekle ilgili her hangi bir eyleme geçmiyorsa, kişinin gösteriş için böyle konuştuğunu, ama gerçekte özgüveni olmadığını düşünürüz.

Özgüven kişinin eyleme geçmesini tetikleyen temel duygudur.

Mahmut özgüven eksikliğinden söz ediyor ama konuşmaktan da geri kalmıyor; o nedenle tam bir özgüven eksikliğinden söz edemeyiz. Kendini geliştirmek isteyen, yaptıklarından tam tatmin olmayan, istediği nitelikte konuşan, daha iyiye gitmek isteyen bir gençle karşı karşıyayız. Bu çok umut verici bir durum.

Özgüvenin inşası 

Özgüveni küçüklüğünden itibaren kişinin kendisi inşa eder, hiç kimse onun için geliştiremez ya da oluşturamaz. Ben bu yaklaşıma çiftçi yaklaşımı diyorum. Çiftçi ağaç yetiştirmez; ağacın yetişmesi için ortam hazırlar, yetişme ve gelişme ağacın kendisinde gizil güç olarak bulunur.

Anne baba evladının, öğretmen öğrencisinin, yönetici çalışanın özgüvenini geliştiremez, yapabileceği tek şey kişinin özgüvenini inşa edebileceği bir fırsatlar ortamı hazırlamaktır.

Şimdiye kadar söylediklerimizi özetlersek: özgüven ben yapabilirim duygusudur ve bu duygu başkası tarafından kişiye verilemez, kişinin kendisinin bu duyguyu geliştirmesi, inşa etmesi gerekir. Bu duygu her ortamda gelişemez, ancak belirli özeliklere sahip bir ortamda gelişebilir.

Mahmut’un özgüveninin gelişmesi ancak Mahmut’un kendisinin yapacağı şeylere bağlıdır. Hiç kimse onun özgüvenini kendisi için geliştiremez. Özgüven kişinin bilinçli eylemi içinde geliştirilecek bir duygudur.

Şimdi aklımıza iki soru geliyor: 1- Özgüven her insanda gelişir mi, yoksa belirli özeliklere sahip bir insan mı olmak gerekiyor? 2- Özgüvenin inşasına olanak sağlayan ortamın özelikleri nelerdir? 

Bu soruları önümüzdeki hafta ele alacağım.

Doğan Cüceloğlu (10/12/2006)

Yorumlarınızı Paylaşın

GÖNDER

0 Yorum

  1. Henüz yorum yapılmamış.

İlgili kitaplar

Güncel Video

Çaresizlikten nasıl kurtuluruz?

‘İyimser’ ve ‘kötümser’ olmak arasındaki fark nedir? Çaresiz mi doğuyoruz? Neden depresyona giriyoruz?