Kitabın Çok Satması Değil, Yazar İçin Önemli Olan Çok Okunması

Remzi Kitabevi’nin aylık Kitap Gazetesi’nin Temmuz 2015 sayısında Sarphan Uzunoğlu’nun Zülfü Livaneli ile yaptığı bir söyleşi yer alıyor. 

Bu söyleşide Uzunoğlu Zülfü Bey’e soruyor: 

“Bir yazar için romanlarının çok satması, çok okunması ek bir sorumluluk ve yük olarak kendini hissettiriyor mu? Bu anlamda yeni bir romana başlarken ‘çok satıyor’ olmanın yazınıza etkilerini kendiniz yaşıyor musunuz? Nedir o etkiler?“ 

“Kitap için ‘satma’’ sözcüğünü benimseyemiyorum. Çok baskı yapması önemli ama okunuyor olması açısından. Bir yazar okunmak ister, satmak değil. İnsan para kazanmak için yazar olmaz; bunun yerine ticaret yapar. Yıllarca bir kitap üzerinde çalışmak, bunca ter dökmek, deyim yerindeyse iğneyle kuyu kazmak ancak başka bir yönlenmeyle olur. Daha iyi yazmak ihtirasıyla.” 

Ben, Doğan Cüceloğlu olarak, Livaneli’nin düşüncesine aynen katılıyorum. 

Yazdığım kitapların anneler, babalar, öğretmenler, üniversite öğrencileri, iş adamları, işçiler, politikacılar, yöneticiler, doktorlar, hakimler, askerler, polisler, kısacası okuma yazması olan herkes tarafından okunmasını istiyor, onun için yazıyorum. Yazdığım sürece bunu istemeye devam edeceğim. Bazı okurlarım bu sayfalarda kendi kitaplarımın tanıtımından rahatsız oluyor, “Hocam, size bunu yakıştıramıyoruz!” diyorlar. Bu tavır, beni hem onurlandırıyor, hem de hayal kırıklığına uğratıyor. Onurlandırıyor, beni ticari kaygıların üstünde görmeleri hoşuma gidiyor. Hayal kırıklığına uğruyorum, kitabımın tanınması ve okunması çabamı anlamadıkları için. 

Sizinle bir gözlemimi paylaşayım:

Benim Başarıya Götüren Aile kitabım 2006 yılında basıldı. Remzi Kitabevi ne kadar tanıttıysa o kadar tanıtıldı. Bundan sekiz ay önce benim ekibe Emre Pekçetinkaya katıldı. Kitaptan pasajlar alıp kitap kapağıyla yayınlamaya başladı. Ve bu kitap o yayınlardan sonra en çok satanlar listesine girdi ve son 6 aydır en çok satan 10 kitap arasında yer almaya devam ediyor. Böylece yıllarca emek verdiğim bir kitap nihayet ailelere hizmet etme fırsatı buldu. Emre’nin iyi niyetli çabasıyla bu gerçekleşti. Unutmayın; kitap 2006’da basılmıştı. Yazıklar olsun bana! Ve şimdi diğer kitaplarımın da dikkatle üzerinde durulmasını istiyorum. Daha önce ben ve Remzi Kitabevi kitabı keşfetme işini tamamıyla okura bırakmıştık. Bence tembellik yapmışız. Şimdi kitap yazıp bittikten sonra da yazar olarak sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Kitabın yazılması yetmez; kitabın okunması içinde çaba göstermem gerektiğine inanıyorum. 

Bu vesileyle yaklaşan bayram havası içinde selamlar, sevgiler. Gönlünüzce günler diliyorum. 

Doğan Cüceloğlu (13.07.2015)