Anladım ki, Özgürlük Bile Özgür Değil!!
"Bu mektubu yazan sıradan bir insan değil. Gerçek sevginin, insan olmanın, sorumluluk sahibi olmanın, güçlü olmanın ne demek olduğunu keşfetmeye başlamış bir yolcu."
Bir mektup geldi; mesleği bilgisayar programcısı olan, bir beyefendiden. Okurken gözlerim yaşlandı, kendi acılı günlerimi hatırladım; çocuklarımdan ayrı kaldığım hüzünlü günlerimi, kaybolmuşluğumu, içimdeki yalnızlığımı yeniden yaşadım. Yıllar öncesinden söz ediyorum; o yıllarda onun olgunluğu bende yoktu.
***
“Gerçek Özgürlük” kitabınızı eşimin kendi özgürlüğünün peşine düştüğü ve beni kalbinden çıkardığı, ayrılmak istediği çok bunalımlı günlerimde, her paragrafını defalarca ve ağlayarak okudum. Amacım özgür olmaktan öte, canımdan çok sevdiğim eşimi kaybetmemek üzere onu anlamaya çalışmaktı.
Ama anladım ki özgürlük bile özgür değil.
Kendimi bulmak için diğer kitaplarınızı da sipariş verdim. Sizi okuduğum, okuyabildiğim için şanslıyım, çünkü kendimi o kadar kaybetmiştim ki özgürlükten çok ölmeyi istiyordum.
Şimdi oğlum için var olmak zorunda olduğumun farkına vardım ve vazgeçmenin de hayatın bir parçası olduğunu gördüm.
Gözyaşlarımda boğulmamak, kaybolmamak ve oğlum için dimdik ayakta durmak istiyorum.
Sizi seviyorum ve biraz olsun kendimi iyi hissetmek için size yazıyorum.
***
Bu mektubu yazan sıradan bir insan değil. Gerçek sevginin, insan olmanın, sorumluluk sahibi olmanın, güçlü olmanın ne demek olduğunu keşfetmeye başlamış bir yolcu.
Benim ülkemde böyle insanların var olduğunu bilmek bana güç ve şevk veriyor. Evet, biliyorum, sayıları çok değil, ama var. Hiç kimse, kendinin dışında, o yalnız ama zenginleştirici yolculuğun farkında olmayacak. Benim için o, bizim toplumun gizli kahramanlarından biri. Çocuğunu gerçekten sevmenin ne demek olduğunu anlamış bir insan; ben öyle biri olamamıştım. Ve içim hala yanıyor.
Değerli insan, şimdi çektiğin acı gerçek ve dayanmak zor. Ama öyle bir yolculuktasın ki onurlu, gönlü zengin, daha olgun bir insan olarak yıllar sonra, “doğru olanı yapmanın” huzuru içinde aynada gözlerine bakıp, gülümseyeceksin. Bu da müthiş bir zenginlik. Bu zenginliği gün be gün inşa etmen lazım; satın alamazdın, kimse sana veremez.
Oğlunu, yaşamı, hayatı onurlandıran bir insansın; seni sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Doğan Cüceloğlu / 7 Ocak 2016
1 Yorum