ÖĞRETMEN OLMAK, BİR CAN’A DOKUNMAK
Ben öğretmen sınıfa girince nelerin farkın da olmalıdır üzerinde dururken, İrfan Erdoğan eğitim sistemini oluşturan bir bilincin nelerin farkında olması gerektiği üzerinde durdu.
Bu kitabı değerli dostum Prof. İrfan Erdoğan ile birlikte yazdık. Kendisiyle son beş yılda Final Okullarının eğitim danışmanlığını yaparken sık sık sohbet etmek ve birlikte konferans ve seminerler verme imkânımız oldu. Kitap onun ve benim eğitim konusuna bakışımızı bir sohbetler zinciri çerçevesinde ele alıyor. Bu sohbetler İstanbul’un ve Türkiye’nin değişik yörelerinde yer aldı. Bu kitabın oluşumu süresince ben eğitimle ilgili düşünme, araştırma ve paylaşma fırsatları buldum ve zenginleştim. Kitap öğretmenlere yönelik, ama ele alınıp tartışılan kavramlar kendini eğitici durumda bulan anababalar ve yöneticiler için de yararlı olabilir.
İlk başta bana tuhaf gelen bazı tartışmaların kitapta yer aldığını itiraf etmeliyim. İrfan Hocam’a sordum: “Sizce eğitim nedir?” Bana, “Eğitim bir cümledir!” diye cevap verdi. Bunu söyleyen bir eğitim profesörü olunca, kolay kolay yabana atılacak bir söz olmamalı diyerek “Eğitim bir cümledir!” sözünü irdelemeye başladım.
“Peki, sizce öğretmen kimdir?” diye sorduğumda, önce ‘öğretmen kendinden hareket eden, kendini kaynak olarak kullanan biridir,’ dedi, bu cümleyi anlamak bir bölüm aldı. Sonra ‘öğretmen bir bilim insanıdır,’ dedi, bir sohbetimizi, yani bir kitabın bir bölümü de bu kavramı açmaya, anlamaya ayırdık. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, ‘öğretmen bir filozoftur,’ dedi ve bunun ne demek olduğunu anlamaya çalıştım. Öğretmen bilgi kaynağıdır, öğretmen bilen kişidir yerine, ‘öğretmen en iyi öğrencidir, öğrencilerine iyi soru sormanın yollarını öğreten kişidir ve bu kişinin özgür bir inan olması çok önemlidir’in altını çizdik.
Ben öğretmen sınıfa girince nelerin farkın da olmalıdır üzerinde dururken, İrfan Erdoğan eğitim sistemini oluşturan bir bilincin nelerin farkında olması gerektiği üzerinde durdu.
Öğretmenliği, bir toplumun yaşamında stratejik bir yerde kutsal bir görüyorum. Sorunların altında kalkıp aydınlık ve onurlu bir toplum olmaya çalışan ülkemde her bir öğretmenin bir savaşçı ruhu içinde mesleğini ve yaşamını yönetmesi, bana önemli ve kaçınılmaz geliyor. Umarım bu kitap öğretmenlerimize candan bir ‘Merhaba’ dediğimizi yansıtıyordur ve onların her gün onlarca Can’a dokunduğunun altını çizip okura gösteriyordur. Bunu yapmaya çalıştık. Bu ülkeyi canlar üstüne inşa edecek ‘Can Öğretmenlere’ bir selam var bu kitapta.
Bu kitabı okuyan öğretmen arkadaşlarımın değerlendirmelerini merak ediyorum. Zahmet edip yazarlar ve yorumlarını paylaşırlarsa minnettar olurum.
Doğan Cüceloğlu (03.03.2013)
- Özet
- PDF Önizleme
- Podcast
- Kitap Kapağı
- Künye