Şiddet ve Saldırganlık Üzerine

Bir kitap bir insanı, bir insan bir toplumu değiştirebilir. Bu toprakların çocuklarında bu gücün olduğuna inanıyorum

“Mış Gibi Yetişkin” insan bedenen olgunlaşmış ama ruhen hamdır; seçimleriyle değil tepkileriyle yaşar. Öfkelenince sözel ya da fiilen saldırır.

Peki, ne yapmalı? İki yaklaşım var: 

1-Davranışı denetlemek amacında isek, ceza sistemiyle adaleti sağlamaya çalışırız. Yasalar ve ceza sistemi üstünde düşünmek öncelik kazanır. 

2-Saldırgan davranışın kaynaklarını anlamak ve bu tür davranışlarda bulunan kişilerin çoğalmasının önlemesi isteniyorsa, yasalar ve ceza sisteminin yanı sıra anlamaya yönelmek gerekir. 

Anlamamız gereken ne? Mış Gibi Yetişkin kimdir? Nerede, nasıl yetişir? Mış Gibi Yetişkinler niçin öfke doludur? Öfkeli insan öfkesinin farkına nasıl varabilir? Öfkesinin farkına varan insan öfkesini nasıl yönetebilir? 

Mış Gibi Yetişkinlerin çoğunlukta olduğu bir toplumsal bünyede, öfke dolu Mış Gibi anneler, babalar kendileri gibi öfke dolu Mış Gibi nesiller yetiştirirler. Kronik öfke dolu insan ister profesör, ister komiser, ister baba, ister anne, ister doktor, ister şoför olsun, kendinden güçsüz gördüğü kimseye diliyle, yüzüyle, ses tonuyla, eliyle şiddet gösterecektir. Kaçınılmaz olarak mutlaka gösterecektir. Öfke dolu bir toplum, daha çok şiddet içeren cezalar uygulamak için kolları sıvayacak ve konu yine politikacıların yasalarla çözebileceği bir konu imiş gibi anlaşılacak ve ne üniversiteler ne de sosyal araştırma enstitüleri kendilerini bu konularda sorumlu görmeyeceklerdir. 

Sorun insan insana yaşamayı öğrenme sorunudur. Bu uygar bir toplum olmayı hedefleyen tüm toplumlar için geçerli bir sorundur. Korku Kültürü insana değil, insanın sahip olduğu güce önem verir; her ortamda güçlü ve güçsüz, korkutan ve korkan olmak üzere iki tür insan vardır. Mevki, makam, mal, mülk, güç sahibi olmak, insan olmaktan önemlidir. 

Korku Kültürü ile beslenen bir aile, Korku Kültürü ile beslenen bir okul, Korku Kültürü ile beslenen bir şirket ve toplumsal yapıdan, insan olmanın önemli olduğu Saygı ve Sevgi Kültürü ile beslenen bir aile, okul, şirket ve toplumsal yapıya geçişin gündeme gelememesi beni üzüyor. Ama umudum var. 

Bir kitap bir insanı, bir insan bir toplumu değiştirebilir. Bu toprakların çocuklarında bu gücün olduğuna inanıyorum. 

Doğan Cüceloğlu (18.02.2015) 

Yorumlarınızı Paylaşın

GÖNDER

0 Yorum

  1. Henüz yorum yapılmamış.

İlgili kitaplar

Güncel Video

Çaresizlikten nasıl kurtuluruz?

‘İyimser’ ve ‘kötümser’ olmak arasındaki fark nedir? Çaresiz mi doğuyoruz? Neden depresyona giriyoruz?