Kendiyle Yüzleşen Bir Üniversite Öğrencisinden Mektup Var
Bu vesileyle Harun Talha Ayanoğlu’nun şahsında kendini geliştirip bir şahsiyet olma yolunda çabalayan tüm üniversite öğrencilerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Onları geleceğin uygar Türkiye’sinin gerçek mimarları olarak görüyorum.
Prof. Dr. Yankı Yazgan’a bir mektup gelmiş, o da, “O kadar samimi ve sahici ki yoruma gerek yok. Sevgiler,” diye bir not koyarak bana yollamış. Harun Talha Ayanoğlu’nun mektubunu okuyunca etkilendim, kendisine yazdım, okurlarımla paylaşmak için izin istedim. İzin verdi, aşağıda paylaşıyorum.
**
Yankı Bey Merhabalar; Muhtemelen bu mail doğrudan size yönlendirilmiyordur, ancak umuyorum ki maili okuyacak olan kişi size yazdıklarımı nakleder. Ben İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi son sınıf öğrencisiyim.
Geçtiğimiz hafta bir hocamız sınavda “are you here to pass/ are you here to learn?” sorusunu yöneltti. (doğan cüceloğlu açıklama: geçmek için mi / öğrenmek için mi buradasınız?) Cuma günü ise kağıtlarımızın değerlendirmesini yaptı. %90’ımız soruya doğrudan yanıt vermek yerine eğitim sisteminin kötülüğünden, sosyal şartlardan şikayet etmişiz (etmişiz diyorum zira ben o sınava giremedim. Girsem muhtemelen ben de şikayet edecektim) Daha sonra bize bir kitap önerdi. Herhangi bir yorum yapmadan yalnızca “okuyun” dedi.
Bu kitap Doğan Cüceloğlu’nun Onlar Benim Kahramanım isimli kitabıydı. Hepimizin okumasını istediği için rasyonel bir şekilde haftaya bu kitaptan quiz (doğan cüceloğlu açıklama: küçük sınav) olacağımız söylendi. Nitekim ekseriyetimiz bu kitabı aldı. Dışarıya yansıtmasam da kendimin neden var olduğunu, bu okula neden geldiğimi, ne yapacağımı sorgularım sıklıkla. Okulumda, kendimi sorgulamamı sağlayan hoca sayısı çok az. O nedenle kitabı öneren hocamızın (Prof. Dr. Oğul Zengingönül) her önerisine çok özel bir önem atfederim. Tavsiye gelir gelmez hemen kitabı aldım ve okumaya başladım. Anı ve biyografi kitapları ilgimi bugüne kadar hiç çekmedi. Çekmesi için çok çaba sarf ettim, lakin olmadı. Ama Doğan Bey’in kitabı ve daha da önemlisi rahmetli babanızın hayatı benim dünya görüşümü neredeyse 2 gün içerisinde değiştirdi.
Eskiden şikayet ettiğim çok şey vardı.(Ha bunlar benim şikayet ettiğim şeyleri yapmaya sırt döndüğüm anlamına gelmesin sadece şikayet ediyor ama yoluma devam ediyordum) ancak 2 gün içerisinde gördüm ki, zorluklar bizim için var. Ve yüce Allah hiç kimseye taşıyamayacağı bir yükü yüklemiyor. Rahmetli babanızın söylediği gibi, sorun varsa çözüm muhakkak vardır. Bundan sonra hayatıma bu düsturla devam edeceğim. Hatta şimdiden başladım bile!
Yankı Bey, hayatımda okuduğum en çarpıcı kitap için bizzat babanıza minnetlerimi sunmayı ne çok isterdim bir bilseniz! Lakin gençlik heyecanıyla kendimi bambaşka mecralarda gösterme hülyalarımdan dolayı kitabı ancak şimdi okuyabildim. O nedenle teşekkürlerimi, minnetlerimi saygı ve selamlarımı size sunuyor, babanızı rahmetle anıyorum.
Harun Talha Ayanoğlu
**
Mektupla ilgili bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum:
1-“Dışarıya yansıtmasam da kendimin neden var olduğunu, bu okula neden geldiğimi, ne yapacağımı sorgularım sıklıkla. Okulumda, kendimi sorgulamamı sağlayan hoca sayısı çok az,” ifadesi, gelişmiş bir bilinci yansıtıyor. Böyle bir bilinçte üniversite öğrencilerimizin olduğunu bilmek, bana iyi geldi.
2-Bu bilinçteki öğrenciler, sadece bilgi aktarmanın ötesinde kendi gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan Prof. Dr. Oğul Zengingönül gibi hocaların değerini biliyorlar. Bunu gözlemlemek de iyi geldi.
3-Okuduğu kitapla kendi yaşamını etkileşim içine sokup değerlendirme bir cesaret ve dürüstlük eylemidir; bunu bir gencimizde görmek de çok iyi geldi.
4-Ve Türkiye’nin gizli bir kahramanı olan bilinmeyen bir devin, Gültekin Yazgan’ın öyküsünün, kitap yoluyla geleceğin güçlü bir şahsiyetine ulaşmasına aracı olmak bana nasipmiş, bu da çok iyi geldi. Harun Talha Ayanoğlu’nu tanıdığım için mutluyum. Kendisine Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin SAVAŞÇI kitabımı imzalayıp göndermek istiyorum. Çünkü onu bir “savaşçı” adayı olarak görüyorum.
Bu vesileyle Harun Talha Ayanoğlu’nun şahsında kendini geliştirip bir şahsiyet olma yolunda çabalayan tüm üniversite öğrencilerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Onları geleceğin uygar Türkiye’sinin gerçek mimarları olarak görüyorum.
Doğan Cüceloğlu (09.12.2013)
0 Yorum